Dijital Dünyada Başarı için Güçlü Bir CFO-CIO İlişkisi Neden Önemli?

CFO’muz ve aynı zamanda Dell EMC Europe Enterprise Sales Business VP’miz Thomas Murray ‘den, CFO ve CIO ‘lar arasında güçlü bir ilişki kurmanın ipuçlarını okuyun. 

Son 32 yıldır teknoloji alanında finansal roller üstlendim. Diğer bir deyişle, hızla değişen bir dünyada rakamlarla oynuyor ve kar-zarar durumlarını analiz ediyorum. Karşılaştığım birçok eğilim ve teknolojilerin ortaya çıkma süreci arasında, yeri doldurulamayan tek bir şey var: Kahve makinesinin başında yapılan samimi ve açık bir sohbet. Bir CFO olarak, CIO meslektaşlarınızla bu geleneği sürdürmenizi içtenlikle tavsiye ederim. Açıklamama izin verin…

CFO ve CIO’nun kazan-kazan ilişkisi

Dijital çağ birçok açıdan görevlerimi yerine getirmemi kolaylaştırdı. Gerçek zamanlı olarak önemli kararlar almamı sağlayacak şekilde, tüm cihazlarımın en son raporların her zaman elimin altında olması için senkronize olması beni şaşırtıyor. CIO’nuzun doğal olarak yol arkadaşınız olmasının bir diğer nedeni de budur. Yeni teknolojilerden faydalanmak ve daha da net ifade etmek gerekirse, hızla değişen bir iş bağlamında, rakamları her zaman ve her yerde ulaşılabilir kılmak istiyorsanız başvuracağınız kişi odur. Artık CFO ve CIO’nun teknik zeka ile ticari uzmanlığı birleştirmeleri gerekiyor. CFO için, bir şirketin yeni dijital dünyaya nasıl uyum sağlayabileceğini anlamanın en açık yolu, CIO tarafından bilgilendirilmektir. CIO’nun da BT dönüşümünü gerçekleştirmek için CFO’nun desteğine ihtiyacı vardır.

Ayrı ayrı çalışmanın zamanı sona erdi. Neyse ki birçok CFO ve CIO bunun farkındadır. Forbes Insights ve Dell EMC tarafından kısa bir süre önce yapılan anket, üst düzey yöneticilerin %96’sının yakın CIO/CFO iş birliğini, şirketin başarısı açısından önemli ve hatta kritik olarak gördüklerini göstermektedir. Bu ortaklık son yıllarda gelişmiş olsa da (bugün CFO’ların %36’sı, bu ortaklığı mükemmel olarak tanımlamaktadır), katılımcıların büyük bir çoğunluğu (%89) önemli engellerin hala var olduğunu kabul etmektedir: geleneksel raporlama yapısından kaynaklanan çatışmalar, CIO’nun ticari uzmanlık eksikliği ve CFO’nun CIO’nun birincil rolüyle ilgili demode tutumu, Forbes anketindeki sıralamada ilk üçü oluşturmaktadır.

Farklı müşteriler ve ortaklarla çalışma konusundaki tecrübelerime dayalı olarak, geleneksel kalıpların henüz tamamen ortadan kalkmadığını düşünüyorum. CFO, CIO’yu maliyetlere olmayan ve net bir yatırım getirisi olmayan, güzel ve yeni oyuncaklara çok fazla para harcayan biri olarak görmeye devam ediyor. Öte yandan CIO da CFO’yu riskten kaçınan ve yenilik girişimlerini engelleyen bir birey olarak görmeye devam ediyor. Bu arada, bu durum BT varlıklarına yoğun bir şekilde yatırım yaparak dijital yolculuğa başlayan şirketlerde daha az söz konusu olsa da birçok şirkette, CIO’nun hala CFO’ya bağlı çalıştığını ve tam olarak eş düzeyde olmadıklarını hatırlatalım. Ancak bu daha dijital güdümlü kuruluşlarda bile ortaklığın iyileştirilebilmesi ya da her iki tarafın birbirlerinin güçlü yanlarından faydalanabilmesi için yeterli alan vardır.

Aynı noktadan hareket etmek

Aslında, şirketlerinin dijital yolculuklarında başarılı olmalarını istiyorlarsa, tüm yönetim ekibinin bir bütün olarak çalışması gerekir. Ancak, CFO ve CIO’nun bu görevde özel bir sorumluluğa sahip olduğu kanısındayım. Aynı noktada değillerse CFO, CIO’nun harcama yapmayı önerdiği şeyi onaylamayacaktır ve çöküş eğilimi artacaktır.

Peki bundan nasıl kaçınırsınız?

İlk adım, CFO ile CIO’yu aynı eksene oturtmadan önce, gerçek iş değerinin ne olduğunu tanımlamaktır. (Dijital) bir şirket olarak, ulaşmak istediğimiz nihai hedef nedir? Teknoloji anlamında nereye ulaşmak istiyoruz? Bir anda her şeye sahip olmayı mı, yoksa daha uzun bir süreye yayılmış halde, kademeli bir yaklaşım mı istiyoruz? Tüm bu kilit sorular, uzun vadede başarı için gerekli şartları oluşturacak dengeleri en başta yaratacaktır.

Teknolojinin yakından takip edildiği bir ortamda, bir CFO olarak, meslektaşlarımı sadece maliyet kontrolü üzerine odaklanmayan bir iş değeri tanımına katkıda bulunmaya davet ediyorum. Başka bir deyişle, her yeni teknolojiye lüks olarak değil, yapılan yatırımın uzun vadeli getirisi açısından bakılmalıdır.

Ortak paydadan başlayabilmek de büyük ölçüde, kısa ve uzun vadeli ölçümlerin bir birleşimine bağlı olacaktır. CIO ve CFO bir araya gelerek aşağıdaki gibi birkaç basit soruya yanıt vermelidir:

  • Bu yıl için yeterli sermaye giderleri bütçemiz var mı?
  • Bu yıl için giderlerle ilgili sorunumuz var mı?
  • Ücretsiz bakım süresine sahip yeni teknoloji satın almamız gerekiyor mu?

Bu, bir sonraki yıl için her iki taraf açısından da anlamlı olacak, ortak bir payda oluşturulmasına yardımcı olur. En baştan, net bir şekilde tahsis edilmiş sermaye giderleri ve tutarlı bir stratejiye dayalı olarak uyarlanan hedefler, hem güvenilir raporlara (belirli bir zaman dilimi içerisinde Kar-Zarar ve Sermaye Giderleri hesaplamaları) ihtiyacı olan CFO hem de projeleri olabildiğince kısa bir süre içerisinde tamamlamak isteyen CIO için günlük pratik kararlar alınmasını kolaylaştıracaktır.

Bu senkronizasyon gerçekleşmezse (CEO öncülüğünde, tüm yönetim ekibinin desteğiyle), CFO ile CIO arasındaki iş birliği hala adil gibi görünebilir ama asıl risk, CFO’nun CIO’nun planlarına pek rağbet göstermeyecek ve gerekli onayları ağır ağır verecek olmasıdır ve bu da, elbette projenin tamamlanması sürecini yavaşlatacak, gizli giderlere neden olacak ve her iki tarafı da mutsuz edecektir.  Bu raydan çıkma durumu, oldukça sık görülür.

CFO’lara vermek istediğim 5 ipucu:

  1. Engellerin üstesinden gelmek için ilk adımı atın. CFO’nun genellikle daha kıdemli olduğu düşünüldüğünde, CIO’yla temasta olma onuru, çoğunlukla CFO’ya düşer. Aksi takdirde, hızla değişen bir pazarda, geride kalan CFO olacaktır.
  2. En az iki haftada bir, CIO’nuzla kahve makinesinin başında düzenli olarak sohbet edin. “Saçma” sorular sormaktan çekinmeyin.
  3. Müşteriler ve ortaklarla, yaşadıkları teknolojik zorluklar ve yakaladıkları fırsatlarla ilgili olarak konuşun.
  4. AI, Nesnelerin İnterneti ve robot teknolojileri gibi yakın dönemde ortaya çıkan teknolojilerle ilgili (şirket dışı) konferanslara katılın. Teknik bilgi sahibi olmayan insanlara yönelik, teknolojiden nasıl yararlanılacağını ve kavramların nasıl anlaşılacağını gösteren formatlar vardır. Sonrasında, CIO bu yeni teknolojileri hayata geçirmenize yardımcı olacaktır.
  5. Okuyun. “Dijital dönüşümü” ve yeni teknolojileri açık ve kısaca anlatan kitaplar da dahil olmak üzere, bazı iyi kitaplar var. Örneğin, ben bu aralar David Stephenson tarafından yazılan “Big Data Demystified” (Büyük Verinin Gizemini Çözmek) (FT Publishing) adlı kitabı okuyorum. Tüm CFO’lara bu kitabı şiddetle öneririm.

Yukarıdaki adımları takip etmek ve CIO’yla temasta olmak, CFO’nun yeni teknolojilerden haberdar olmasına kesinlikle yardımcı olacaktır. Modern CFO’nun süper güçleri olmasına gerek yoktur. Yeniliklere açık bir denetçinin yanı sıra, büyümeye yön verecek kişi olmak istiyorsa, etrafında doğru insanları ve doğru teknolojileri bulundurması yeterlidir.

About the Author: Dell Technologies