Entelektüel Birikimle Veri Merkezlerinde Daha Fazla Verimlilik Mümkün

Sunucu üretmek sadece farklı markaların en iyi bileşenlerini bir şaseye doldurup üstüne logo basmaktan ibaret değil. İyi bir sunucunun arkasında derin bir IP, yani entelektüel birikim yatıyor. Bu birikim veri merkezini de yeniden şekillendiriyor.

Nevcihan Matur

Veri merkezleri yüzlerce sunucunun, ağ ve depolama cihazının ahenk içinde çalıştığı yapılardır. Çoğu işletmenin kalbini oluşturur, işlerini iyi yapmak için de kendilerine özgü ortamlara ihtiyaç duyarlar. Gürültüyü sevmezler, sarsıntıyı sevmezler, sıcağı hele hiç sevmezler.

Bu nedenle işlerini düzgün yapmak için kendilerine özgü bir ortam oluşturmanızı beklerler. İklimlendirme kontrolüne, yedeklenmiş güç altyapılarına, sarsıntı ve ses gidericilere ihtiyaç duyarlar. Bunların da çoğu işletme masrafı olarak karşınıza çıkar. Soğutma masraf, enerji tüketimi masraf, güç yönetimi masraf. Bir yerde ufak bir aksilik çıksa, bakım onarım arıza yine masraf artı üstüne iş kaybı.

Böyle bakılınca sanki bir veri merkezini ayakta tutacak ideal koşulları oluşturmak yalnızca bir ortam sorunuymuş gibi görünüyor. Oysa bu ortamda çalışan sunucuların, cihazların da bu sürece yapabileceği önemli katkılar var.

Dell PowerEdge sunucularımızla 35 yıldır veri merkezleri için çözüm üretiyoruz. Şimdiye dek 14 sunucu neslini geride bıraktık. Bu yolculuğumuzda gayet iyi gördük ki sunucu üretmek sadece farklı markaların en iyi bileşenlerini bir şaseye doldurup üstüne logonuzu basmaktan ibaret değil. Müşterilerinize daha iyi fayda sağlayarak veri merkezlerinde daha iyi bir konuma yerleşmek istiyorsanız, sunucularınızı derin bir IP, yani entelektüel birikimle desteklemelisiniz.

Dell Technologies olarak sunucularımızın veri merkezinde daha rahat ve güvenli bir şekilde barınabilmesi, en iyi performansı en verimli şekilde ortaya koyabilmesi için bu bahsettiğim entelektüel birikime büyük yatırım yapıyoruz. Ar-Ge işine yatırdığımız paraların çok büyük bir kısmı bu alana gidiyor.

Bu alanda sunduğumuz yenilikleri üç ana başlığa ayırıyoruz: İnovasyon, otomasyon ve güvenlik.

Paketlemede Çevre Dostu Yaklaşımları Tercih Ediyoruz. Öncelikle inovasyon başlığında neler yaptığımızdan bahsedeyim. Bizde inovasyon daha sunucunun iç yapısına girmeden, paketleme aşamasında başlıyor. Dell sunucularda paketleme büyük ölçüde okyanuslardaki atık plastikten geri dönüşümle elde edilen malzeme kullanılarak üretiliyor. Bunun yanında çok hızlı büyüyen bir ağaç olan bambudan elde ettiğimiz malzemeyi de paketlemede kullanıyoruz. Böylece çevreye olan etkimizi en aza indiriyor, hatta çevredeki olumsuz etkiyi iyileştirmeye odaklanıyoruz.

Sıcaklık ve Nem Toleransı Yüksek Sunucular Üretiyoruz. Veri merkezlerinde önerilen ideal ortam koşulları 18-27 derece sıcaklık ve yüzde 40-60 nem oranı aralığında tavsiye edilir. Biz burada Dell Fresh Air adlı bir teknoloji geliştirdik. Dışarıdan gelen havanın veri merkezi soğutmasında kullanılmasını temel alan bu teknolojiye uygun olarak üretilen sunucularımız 40 derece ve yüzde 85 nem ortamında sürekli çalışabildiği gibi, zorlayıcı koşullarda çalışma toleransı 45 derece sıcaklık ve yüzde 90 nem oranına kadar yükselebiliyor. Böylece veri merkezinin soğutma ihtiyacını ve toplam sahip olma maliyetini önemli ölçüde azaltarak, bütçeye ve çevreye önemli katkılar sağlıyor.

Soğutmayı Sunucuda İş Yükünün Olduğu Noktaya Odaklıyoruz. Blade sunucular farklı işlere odaklanmış düğüm ve bileşenlerin bir araya gelmesinden oluşur. Böyle bir yapıda farklı iş yükleri ve yazılımlar sunuculardan farklı fonksiyonlarına yüklendikçe, sunucuda dengesiz ısı dağılımları meydana gelir. Yani gelen işin niteliğine ve yüküne göre sunucuların bazı bölgeleri diğer bölgelere kıyasla daha fazla ısınır. Biz Dell Multi-Vector Cooling adını verdiğimiz çözümle ürünün hangi bölgesinin ne kadar soğutulması gerektiğini görüyor ve soğutmayı buna göre planlıyoruz. Bu teknoloji özellikle günümüzün bütünleşik ve hiper bütünleşik veri merkezlerinde sistem kararlılığını sağlamak ve performansın sürekliliğini garanti altına almak adına müşterilerimize büyük fayda sağlıyor.

Sunucularımızın Performansını Düşürmeden Veri Merkezinde Kapladığı Yeri Azaltıyoruz. Veri merkezinde sunucu ve diğer sistemler için ayırdığınız raf alanlarının hızlı dolması, sizi erken genişlemeye ve yatırım yapmaya zorlar. Bu da masraf anlamına gelir. İnovasyonlarımızla bu konuyu da adresliyoruz. Örneğin 4 soketli Dell R940 yüksek performanslı sunucumuz sunucu raflarında 3 birim yer kaplarken, muadilleri 4 birime ihtiyaç duyuyor. Burada sadece Dell’e özgü olan Kinetic Infrastructure adını verdiğimiz bir diğer yaklaşımız daha var ki, bundan başka bir blog yazısında uzun uzun bahsedeceğim.

Tüm Veri Merkezi Bileşenlerini Bir Yerde Toplayan Mobil Yönetim Çözümler Sunuyoruz. Bir diğer odaklandığımız konu otomasyon. Burada Dell OpenManage Enterprise adlı bir çözüm sunuyoruz. Bu sadece bizim değil, ortamdaki diğer üreticilerin ürünlerinin de gözlemlenmesini ve yönetilmesini sağlıyor. HTML5 üzerinde çalışan son derece sade ve kolay kullanılan bir arayüze sahip, üstelik mobil uygulaması da mevcut. Bunu RedFish API ile her türlü entegrasyona kolayca uyarlayabiliyoruz.  Özellikle yeni nesil bilgi teknolojileri yöneticileri mobil uygulama sayesinde akıllı telefonları üzerinden veri merkezlerini yönetmeyi çok seviyor.

Sunuculardaki Sorunları Hızla İdrak Eden ve Raporlayan ‘IDRAC’ Yongasına Sahibiz. Dell PowerEdge sunucularında yer alan IDRAC adını verdiğimiz yonga sayesinde tüm sunucu parametrelerini kontrol altında tutarak yönetim yazılımıyla paylaşabiliyoruz. Yazılımlar IDRAC yongasını otomatik olarak algılayıp parametreleri tek merkezden topluyor, böylece ayrıca sunuculara özel amaçlı ek yazılımlar kurmak gerekmiyor. Üstelik bu sistem destek araçlarıyla entegre çalışıyor. Yani sistemlerde herhangi riskli bir durum veya problem tespit ettiğinde otomatik olarak destek çağrısı açabiliyor.

Yönetici Seviyesinde Bile Farklı Güvenlik Yetkilendirmeleri Yapıyoruz. Sunduğumuz çözümlerde güvenlik kavramının altını da boş bırakmıyoruz. Herhangi bir kullanıcının veya yöneticinin sunucu üzerinde bilinçli veya bilinçsiz olarak modifikasyon yapmasını önlemek için admin seviyesinde bile farklı yetkilendirmeleri devreye alıyoruz. Örneğin BIOS değişikliği yapma yetkisi bir adminde mevcutken diğerinde olmayabiliyor. Bir diğeri firmware güncellemesi yapabilirken diğer admin yapamıyor. Böylece herkesin yalnızca kendi bilgi ve sorumluluğu dahilinde sunucuya müdahalesini mümkün hale getiriyoruz. Siber saldırılara karşı Dell tarafından sertifikasyonu yapılmamış bir firmware sürümünün yüklenmeye çalışılması durumunda sunucuyu kilitleyerek işlemin önüne geçiyor, böylece işlemci güvenliğinin yanında iki katmanlı güvenlik sağlıyoruz.

İşletim Sistemi Yedeklerini Güvenli ve Merkezi Bir Ortamda Saklıyoruz. Dell EMC Boot Optimised Server Storage (BOSS) adını verdiğimiz teknolojiyle sunuculara ait işletim sistemi yedeklerini her sunucunun kendisinde tutmak yerine merkezi ve güvenli bir yere yerleştiriyoruz. Böylece aynı imajın pek çok farklı yerde yer alması sonucu yaşanacak disk kaybının önüne geçerken, alt sistemlere yapılacak müdahaleler sonucu yaşanacak güvenlik ihlallerinin de önüne geçmiş oluyoruz.

Bunlar bizim inovasyon, otomasyon ve güvenlik adına yıllar içinde edindiğimiz tecrübeler eşliğinde ürünlerimizde sunduğumuz temel özelliklerden sadece bir kısmı.

Bunların yanı sıra ürünlerimizde sunduğumuz daha çok sayıda teknoloji ve yenilik var. Bunlara diğer yazılarımda değineceğim.

About the Author: Dell Technologies