Pandemi Sonrası İş Hayatı

Pandemi sonrası bir dünyada işinizi yönlendirmek cesur bir vizyon ve iş birliği gerektiriyor.

Tüm dünyadaki ülkeler pandemi sonrasında “çalışmanın” nasıl olacağını düşünürken biz de iş dünyasına nasıl yansıyacağına baktık. Her sektör ve iş kolu farklı olsa da büyük küçük tüm kuruluşlarda kendini gösteren bazı ortak özellikler mevcut. Sormamız gereken asıl soru şu: Pandemi sonrasında iş hayatına hakim olacak başlıca fırsatlar ve değişimler ne olacaktır ve kuruluşlar bu değişen piyasa dinamiklerinden avantaj sağlayabilir mi?

Şimdi tekrar keşfetme ve inovasyon zamanı

Teknolojinin bu denli önemli sayıldığı bu günlerde, inovasyonu sadece teknoloji ile ilişkiliymiş gibi düşünmek kolaydır. Sıkça yapılan hatalardan biri de inovasyonun sadece bir kuruluşun güncel kalma başarısını etkileyen önemli ve yıkıcı eğilimler olduğunda gerçekleştirilmesi gerektiğini düşünmektir. Süreçlerin yeniden keşfedilmesi ve daha önce kabul edilmiş yöntemlerin herhangi bir biçimde iyileştirilmesi de inovasyon örnekleridir. Şirketler açısından müşterileri daha iyi desteklemek, dijital bir gelecek için optimizasyon gerçekleştirmek ve işlemlerinde daha çevik olabilmek için yeniden keşfetmenin tam zamanı. Değişim her zaman büyük bir zorluktur ve bir kuruluşun dönüşüme hazırlıklı ve istekli olması çok daha zordur.

Uzun vadeli başarı için yeni beceriler önemlidir

İleriye yönelik ve geleceğe hazır kuruluşlar, tüm paydaşların hayalidir ve çalışanlar iş başarısını artırmanın hayati bir parçasını oluşturur. Şirketler iş gücü becerilerini tekrar değerlendirmeli ve iş birliğini arttırmaya yönelik eğitimlere yatırım yapmalı, uyumlu teknoloji ekosistemleri, ölçeklendirilebilir ve değişen müşteri taleplerine cevap veren hizmetler ve ürünler geliştirmelidir.

Ayrıca birçok insan, yapay zeka, Nesnelerin İnterneti, blok zinciri ve benzeri yeni teknolojilerin şu anki mesleklerin yerini alacağına inanıyor. Ancak çoklu bulut operatörlüğü, veri mühendisliği, kurumsal mimarlık ve altyapı güvenliği uzmanlığı gibi önceden var olmayan meslekler de ortaya çıkacaktır. Aslına bakılırsa, Dünya Ekonomik Forumu‘na göre, insanlar, makineler ve algoritmalar arasındaki bu yeni iş bölümünün bir sonucu olarak, 2022 yılına kadar tüm dünyada en az 133 milyon yeni rol oluşturulabilir. Bireylerin değişen teknolojinin hızına ayak uydurmak için ilgili becerileri geliştirmeleri gerekirken, kuruluşların da şirket içerisinde ve akademide ilgili öğrenme çözümlerini sağlayarak bu beceri gelişimini teşvik etmeleri gerekir.

Yeni teknolojileri benimsemeli ve potansiyellerini göz ardı etmemeliyiz

Bu pandeminin öğrettiği şeylerden biri de BT yığınındaki birçok farklı katmanda teknoloji tarafından yönlendirilen bir dönüşümün gerçekleştiğidir. Tahmini analiz, genişletilmiş gerçeklik, farklı biçimlerde yapay zeka ve benzeri yeni teknolojiler ortaya çıkmaya devam ettikçe kuruluşlar işlerini dijital bir geleceğe en uygun hale getirmek ve rakipleri tarafından dijital açıdan alt edilme riskini en aza indirmek için zorlu dijital ortamlarda doğru şekilde yönlerini bulabilmelidir.

Yüzyıllardır makinelerle birlikte çalışmış ve yaşamış olmamıza rağmen, 2030 yılına gelindiğinde sınırlamalarımızı aşmamıza yardımcı olan insan ve makine ortaklığı çok daha derin, zengin ve yoğun olacak. Dell Technologies ile Institute for the Future’ın yürüttüğü araştırmada katılımcılar, kuruluşlarının dönüşüme ihtiyacı olduğu konusunda hemfikir. Ancak çoğu kuruluş, başarılı bir dijital işletme olarak çalışabilecek kadar hızlı hareket etmediği gibi yeterince kapsamlı da çalışmıyor. Araştırmaya göre kuruluşların yalnızca %27’si yaptığı her şeyde tamamen dijital, işletmelerin %57’si değişimin hızına yetişmede zorluk yaşıyor ve %93’ü ise 2030 ve sonrasında başarılı bir dijital işletme olma konusunda bir şekilde engelle karşılaşıyor.

2030’a yaklaşırken hayatımızı ve tüm sektörleri tekrar şekillendiren yeni teknolojiler dolayısıyla işletme liderlerinin, mevcut teknoloji ortamını tüm iş stratejileri ile eşleştirirken net bir şekilde anlamaları gerekiyor.

Kamu ve özel sektör ortaklıkları zorlukların üstesinden gelecektir

İşletme liderleri, pandemi sonrasında sistemlerin nasıl değişmesi gerektiği ile ilgili gelişen durumları ele almak için kamu sektörüyle yakın çalışacaktır. Şirketlerin operasyonel ve finansal başarısını etkileyecek düzenleyici politikalar göz önünde bulundurulduğunda bu hayati önem taşımaktadır. Kamudaki sağlık çalışanları için ücretsiz eğitimler veren sağlık kuruluşları, çevrimiçi eğitimi iyileştirmek için akademik ve teknoloji şirketleriyle çalışan hükümetler, finansal rahatlama önlemleri için hükümet ile çalışan finans kuruluşları ve benzeri durumlar gibi özel sektörün ve kamu sektörünün iş birliği yaptığı birçok inisiyatifin oluşmasına şimdiden tanıklık ediyoruz. Yeni ve daha iyi şekillerde iş birliği yaparak, insan liderliğindeki ilerlemenin bir sonraki dalgasının gerçekleşmesini şimdiden sağlıyoruz.

Bir kuruluşun teknoloji temeli, başarısını ve geçerliliğini belirleyecektir

Bu yeni çağda, her işletme dijital DNA’ya sahip bir teknoloji işletmesidir. Kuruluşlar bütünsel ve stratejik bir yaklaşıma yatırım yapmak ve yıkımın hızına yanıt vermek zorundadır. Bu yatırım; bağlantı kurmak, iş birliği yapmak ve sonuçta, yıkımın savuşturulmasına yardımcı olacak yeni hizmetler ve deneyimler yaratmak için teknolojilerin bir noktada bir araya getirilmesini gerektirir. Kuruluşlar, alt yapılarını modernize etmek, çalışanlarına ilham vermek ve teknoloji liderliğindeki insan gelişiminin sonraki dalgasına ve dijital geleceğe zemin hazırlayacak doğru teknolojileri kullanmak için adım atmalıdır.

Sonuç olarak:

Benzeri görülmemiş değişimin olduğu günümüzde, beklediğimiz üzere yaşamımızı ve iş hayatımızı çok daha doğrudan etkileyen gerçek bir toplumsal dönüşüm unsuru mevcut. Ancak bu yeni normale uyum sağlamak için üst düzey yöneticiler, BT departmanları ve hükümet liderlerini birlik olmaya çağıran ortak bir çaba gerekiyor. Kendimize sormamız gereken soru ise sağlıklı, refah bir geleceğe yönelik ilerleme sağlamak üzere cesur olmaya ve uzun vadeli bir bakışa hazır mıyız?

                                                  Dell Technologies MERAT Bölgesi Kıdemli Başkan Yardımcısı Mohammed Amin

About the Author: Mohammed Amin